Bir insanın kalbini sevmişsem,ne fiziği,ne giyim kuşamı,ne kültürü,ne ırkı,ne dini... Yok lan daha neler hepsi önemli hepsi... ;)
     Ana Sayfa
     Aşk Budur
     => Birgün Seni Sevdiğimi Anlarsın
     => Sevgilim Yoksa Sen?
     => Bavulları Hep Toplu Durmalı İnsanın...
     => Kimi Sevsem, Sensin...
     Hüzünlü Veda
     Kalpden dökülen sözler
     Şairlerimizden Seçmeler
     99 Dilde Seni Seviyorum
     Biraz gülelim :)
     Forum
     Galeri
     Anketler
     Hüzünlü giriş
     Aşk testi
     Tarihte Bugün
     Günün klibi
     Link listesi
     Ziyaretçi defteri
     Site Yöneticisi

"Sen beni üzemezsin, çünkü beni üzecek kadar önemin yok..."


HÜZÜNLÜ VEDA - Aşk Budur


 
Öyle tesadüfler vardır ya: Bir otobüs durağında poşetlerle beklerken, rastlaşırsınız aniden...

"Bu o..." diye içiniz titrer. Bir zamanlar yüreğinizi yakan aşık, sarkmış göbeği, ağarmış saçlarıyla karşınızdadır... İki elinde iki çocuk...

- Nasılsın?

- İyiyim... Ya sen?...

- Kızın amma da büyümüş... Benim de var 10 yaşında...

- Annen, baban?..

- Babamı kaybettik. Annem hasta...

- Mutlu musun?

Sessizlik...

- Telefonumu vereyim, ararsın belki...

İki yanakta iki masum buse; biri eski sevgiliye, diğeri onunla birlikte yitip giden maziye...

"- Kimdi o amca anne?.."

Yüreğinizde belli belirsiz bir iç çekme ve aklınızda hınzır bir soru işareti:

"Acaba?.."

*****

Aliye ile Ramazan' in aşk hikayesinde buna benzer bir hüzün gizliydi. Gerçi öyküleri, önce hakli olarak bir "tip rezaleti" olarak yansıdı Milliyet' in manşetine...

Ancak Ayşegül Aydoğan' ın haberi en az ilki kadar hazindi: Polis memuru Ramazan Bey, öğretmen Aliye Hanım'a 1954'te Karabük'te evlenme teklif etmiş. Annesine bakmak zorunda olduğundan kabul edememiş Aliye... Bir başkasıyla evlenmiş Ramazan... Üç çocuğu olmuş, ancak Aliye' yi hep aklında, göğsünde saklamış.

Gün gelmiş, eşi göğüs kanserine yenik düşmüş. Ailesi "3 çocukla bir başına bas edemezsin, evlen" diye tutturmuş. O da "Yıllar önce bir sevgilim vardı, evlenirsem onunla evlenirim" demiş.

17 yıl sonra gençliğinin Karabük' üne dönmüş ve Aliye'nin peşine düşmüş. Öğretmenlik yaptığı okulda bulmuş onu... Müdürün odasında beklemeye koyulmuş. Aliye odaya girip de eski aşkını karşısında görünce şaşkınlıktan dışarı kaçmış. 17 yıl önceki teklifi yinelemiş Ramazan:

"- Evet" demiş bu kez Aliye öğretmen...

28 yıl evli kalmışlar. İkinci baharı yaşamışlar. Malum, ikinci bahar, "son" bahardır. Orada aşk, hayatla cilveleşmekten çok, hayat denilen çileyi birlikte göğüslemektir.

71 yıllık yorgun kalbi teklemiş bir gün Aliye'nin... Ramazan bir ambulansla hastaneye yetiştirmiş eşini... Kabul etmemişler, paraları yok diye... Sonra bir başkasına... Yine ret... Aliye Hanım ölümün eşiğinde duyuyormuş Ramazan Bey' in çırpınışlarını; "Allah'ım bunlar ne yapıyor" diye ürperiyormuş. Ramazan Bey "ilk göz ağrım gidiyor" diye sızlanıyormuş için için...

"Ona bir şey olursa ben ne yaparım?.."

Sonunda Ramazan Bey'in yeğenlerinin parasıyla bir özel hastaneye yatırabilmişler. Sağ eli sımsıkı eşinin avucunda...

"İlk bahar"da çoğunlukla imkansızlıktır aşkı filizleyen, besleyen; "son bahar"daysa fedakarlık...

Bütün Dünya dergisinde vardı; çocuklara "Aşk nedir" diye sormuşlar. Söyle demiş afacanlardan biri:

"Anneannem sırtından hasta olmuştu. Eğilemediği için ayaklarına oje süremiyordu. Dedem devamlı elleri titremesine rağmen ananemin ayaklarına oje sürüyordu. Bence aşk budur."
Can Dündar






Bugün 8 ziyaretçi (13 klik) kişi burdaydı!

"Eğer sevgi gerçekse ve iki insan beraber olmak istiyorsa hiçbir şey onları ayıramaz..."

''Mutluluk en iyi intikam şeklidir."

"Aşk acıtmaz. Asıl acıtan, yanlış kişiyi sevmektir..."

"Kiminle güldüğünü unutabilirsin; ama kiminle ağladığını asla..."

''Başkasını sevdiğini duyduğumda üzülmedim, seni sevdiğime üzüldüğüm kadar...''

''Aklında bulunsun sevgilim; sen beni kandırmadın, ben inanmayı seçtim...''

''Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür...'' Hz. Mevlana

''Ne kadar acıdır insanın teselliyi içkide, sigarada araması. Çok mu zor elini semaya kaldırıp Rabbine yalvarması..? '' Hz.Mevlâna

''Kalbinizde ilk sıraya Allah'ı koymazsanız; hem Allah'ı kaybedersiniz, hem de ilk sıraya koyduklarınızı...'' Hz.Ömer

''Ağlamak için gözden yaş mı akmalı, dudaklar gülerken insan ağlayamaz mı..? '' Victor Hugo

''Biz önceden küçük şeylerle mutlu olan insanlardık. Sonra aklımıza aşk diye bir şey soktular, toparlanamadık... '' Yılmaz Güney

''En uzak mesafe, iki kafa arasındaki mesafedir. Birbirini anlamayan...'' Can Yücel

"Dünyanın en uzun gecesi 21 Aralık değil, beni terk ettiğin gecedir...'' Küçük İskender

"Duydum ki gıybetimi yapmışsın, yüzüme söylemekten kaçmışsın! Benim gibi bir acizden korkmuş da ALLAH'tan korkmamışsın..." Mevlana

"Kolay değildir; Uğruna herşeyinizi verdiğiniz insana yabancı gibi bakmak." Boris Vian

"Kim bilir kaç kişi ayrı yataklarda, birbirine sarılarak uyuyordur..." Özdemir Asaf

''Sahip olduklarımızı nadiren, eksiklerimizi her zaman düşünürüz...'' Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol